Ayak Numarasının Büyümesi, Yüzüklerin Dar Gelmesi
Ayak ve el büyümesi, diş aralıklarının açılması gibi belirtilerle ortaya çıkan akromegali hastalığı, kontrol altına alınmadığı durumlarda yüksek tansiyon, kalp büyümesi ve kalp yetmezliği gibi sonu ölümcül olabilen sağlık sorunlarına yol açıyor.
Her yıl 250 ile 300 kişinin yakalandığı akromegalinin tedavisinde ise erken tanının önemi büyük. Marmara Üniversitesi Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Oğuzhan Deyneli'ye göre cerrahi müdahalenin yanı sıra ilaçlar ile tedavi de mümkün.
Hipofiz bezinde ortaya çıkıp büyüme hormununu aşırı olarak salgılayan bir tümörden kaynaklanan akromegali hastalığı tüm dünyada milyonda yaklaşık 80 ile 240 kişide görülüyor. Türkiye'de 4.500'ün üzerinde insanda bulunan akromegali hastalığına dair bilinç ve farkındalık çeşitli etkinliklerle artırılmaya çalışılıyor. Halk arasında "büyüme hastalığı" olarak da bilinen akromegali hastalığına yakalanan kişi sayısına her yıl 250 ile 300 yeni kişi ekleniyor.
Yavaş ilerliyor, fark edilmezse ölüm riski oluşuyor
Yavaş ilerlemesiyle kolay fark edilemeyen akromegali hastalığına tanı da bu nedenle geç konulabiliyor. Akromegali tedavisinde ihmal oluşması durumunda hipertansiyon, kalp hastalığı, diyabet ve artrit gibi sağlık sorunları ortaya çıkabiliyor. Marmara Üniversitesi Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Oğuzhan Deyneli, akromegalinin yavaş ilerleyen bir hastalık olması nedeniyle belirtilerin hastalar, yakınları, hatta sağlık profesyonellleri tarafından bile fark edilemediği, genellikle fark edildiğinde ne yazık ki bazı kalıcı değişikliklerin yerleşmiş olduğunu bu nedenle şüphe varsa gecikmeden mutlaka sağlık kuruluşlarına başvurmaları gerektiğini söylüyor.
Cerrahi müdahale ve ilaç tedavisi
"Akromegaliyi erişkin insanlarda büyüme hormonunun normal seviyenin üzerinde, aşırı salgılanması sonucunda uçların büyümesi olarak tanımayabiliriz" diyen Prof. Dr. Oğuzhan Deyneli, hastalığın tedavisinde cerrahi müdahalenin şart olduğunu ifade ediyor. Ameliyatın yetersiz kaldığı durumlarda ilaç tedavisini içeren alternatiflerin de uygulanabileceğini belirten Prof. Dr. Oğuzhan Deyneli, hastalığın en dikkat çekici belirtileri arasında ayakkabı numarasında büyüme, yüzüğün parmağa dar gelmeye başlaması ve çeşitli uzuvlarda görülen büyümelerin bulunduğuna dikkat çekiyor. Hastalığın erişkinlikten önceki dönemde başlamasının da mümkün olduğunu ve bu durumun tıpta 'devlik' olarak tanımlandığını söyleyen Prof. Dr. Oğuzhan Deyneli, "Kemiklerin büyüme plakaları kapanarak büyümenin tamamlandığı erişkinlerde akromegali hastalığı gerçekleşir" diyor. Akromegali, tedavi edilmediği ya da ihmal edildiği durumlarda şeker hastalığı, yüksek tansiyon, kalpte büyüme ve kalp yetmezliği gibi ölüm riskini de içerisinde barındıran sağlık sorunlarına yol açabiliyor. Prof. Dr. Oğuzhan Deyneli, akromegali belirtilerini taşıyan kişilerin doğru tanı için mutlaka bir endokrinoloji uzmanına görünmeleri gerektiğinin altını çiziyor.
Klinik belirtiler azaltılabiliyor
Prof. Dr. Oğuzhan Deyneli'ye göre uzuv büyümelerinin yanı sıra baş ağrısı, görme alanı bozuklukları, dişlerin arasının açılması, dil büyümesi, aşırı seviyede terleme, horlama sıklığında artış, kalın bağırsakta görülen polipler ve bazı dokuların kalınlaşmasının da akromegali belirti ve bulguları arasında yer aldığını vurguluyor. Prof. Dr. Oğuzhan Deyneli, hastalığın tedavisinde kullanılan cerrahi yöntem ile tümörü tümüyle çıkartmak veya bu mümkün olmazsa tümör küçültmenin, ilaçlar ile IGF-1 düzeylerinin normal düzeylere indirilerek hastalığı ve klinik belirtilerini kontrol altına almanın mümkün olduğunu, dirençli hastalarda radyoterapinin (ışın tedavisi) de kullanılabildiğini aktarıyor.
Her yıl 250 ile 300 kişinin yakalandığı akromegalinin tedavisinde ise erken tanının önemi büyük. Marmara Üniversitesi Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Oğuzhan Deyneli'ye göre cerrahi müdahalenin yanı sıra ilaçlar ile tedavi de mümkün.
Hipofiz bezinde ortaya çıkıp büyüme hormununu aşırı olarak salgılayan bir tümörden kaynaklanan akromegali hastalığı tüm dünyada milyonda yaklaşık 80 ile 240 kişide görülüyor. Türkiye'de 4.500'ün üzerinde insanda bulunan akromegali hastalığına dair bilinç ve farkındalık çeşitli etkinliklerle artırılmaya çalışılıyor. Halk arasında "büyüme hastalığı" olarak da bilinen akromegali hastalığına yakalanan kişi sayısına her yıl 250 ile 300 yeni kişi ekleniyor.
Yavaş ilerliyor, fark edilmezse ölüm riski oluşuyor
Yavaş ilerlemesiyle kolay fark edilemeyen akromegali hastalığına tanı da bu nedenle geç konulabiliyor. Akromegali tedavisinde ihmal oluşması durumunda hipertansiyon, kalp hastalığı, diyabet ve artrit gibi sağlık sorunları ortaya çıkabiliyor. Marmara Üniversitesi Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Oğuzhan Deyneli, akromegalinin yavaş ilerleyen bir hastalık olması nedeniyle belirtilerin hastalar, yakınları, hatta sağlık profesyonellleri tarafından bile fark edilemediği, genellikle fark edildiğinde ne yazık ki bazı kalıcı değişikliklerin yerleşmiş olduğunu bu nedenle şüphe varsa gecikmeden mutlaka sağlık kuruluşlarına başvurmaları gerektiğini söylüyor.
Cerrahi müdahale ve ilaç tedavisi
"Akromegaliyi erişkin insanlarda büyüme hormonunun normal seviyenin üzerinde, aşırı salgılanması sonucunda uçların büyümesi olarak tanımayabiliriz" diyen Prof. Dr. Oğuzhan Deyneli, hastalığın tedavisinde cerrahi müdahalenin şart olduğunu ifade ediyor. Ameliyatın yetersiz kaldığı durumlarda ilaç tedavisini içeren alternatiflerin de uygulanabileceğini belirten Prof. Dr. Oğuzhan Deyneli, hastalığın en dikkat çekici belirtileri arasında ayakkabı numarasında büyüme, yüzüğün parmağa dar gelmeye başlaması ve çeşitli uzuvlarda görülen büyümelerin bulunduğuna dikkat çekiyor. Hastalığın erişkinlikten önceki dönemde başlamasının da mümkün olduğunu ve bu durumun tıpta 'devlik' olarak tanımlandığını söyleyen Prof. Dr. Oğuzhan Deyneli, "Kemiklerin büyüme plakaları kapanarak büyümenin tamamlandığı erişkinlerde akromegali hastalığı gerçekleşir" diyor. Akromegali, tedavi edilmediği ya da ihmal edildiği durumlarda şeker hastalığı, yüksek tansiyon, kalpte büyüme ve kalp yetmezliği gibi ölüm riskini de içerisinde barındıran sağlık sorunlarına yol açabiliyor. Prof. Dr. Oğuzhan Deyneli, akromegali belirtilerini taşıyan kişilerin doğru tanı için mutlaka bir endokrinoloji uzmanına görünmeleri gerektiğinin altını çiziyor.
Klinik belirtiler azaltılabiliyor
Prof. Dr. Oğuzhan Deyneli'ye göre uzuv büyümelerinin yanı sıra baş ağrısı, görme alanı bozuklukları, dişlerin arasının açılması, dil büyümesi, aşırı seviyede terleme, horlama sıklığında artış, kalın bağırsakta görülen polipler ve bazı dokuların kalınlaşmasının da akromegali belirti ve bulguları arasında yer aldığını vurguluyor. Prof. Dr. Oğuzhan Deyneli, hastalığın tedavisinde kullanılan cerrahi yöntem ile tümörü tümüyle çıkartmak veya bu mümkün olmazsa tümör küçültmenin, ilaçlar ile IGF-1 düzeylerinin normal düzeylere indirilerek hastalığı ve klinik belirtilerini kontrol altına almanın mümkün olduğunu, dirençli hastalarda radyoterapinin (ışın tedavisi) de kullanılabildiğini aktarıyor.
Yorumlarınızı Yazınız